Eski Mısır'da Edebiyat





Eski Mısır'da Edebiyat




Eski Mısır'da, edebiyat da çok gelişmişti. Edebiyat alanında yapılanlar, aşağıdaki gibidir;



Tarih Öncesi



Hiyeroglif yazının bulunması.



Eski İmparatorluk:


Öğretici türün doğuşu.

İmhotep'in yazdığı ahlak dersleri.

Geleneklere ve hiyerarşiye saygıyı amaçlayan Ptahotep'in Bilgeliği.

Smith tıp papirüsü.

Ölenlerin yaşamlarını parlak bir biçimde sürdürmelerini amaçlayan büyü edebiyatının geliştirilmesi

VI. sülale dönemindeki firavunlar için yazılmış piramit metinleri.



Birinci Ara dönem ve Orta İmparatorluk:



Kötümser edebiyat.

Umutsuzun şiiri.

Ahlak dersleri:

Kral Merikare için ders;

Amenemhet I.'nin oğlu Sesostris için ders.

Taş sanduka metinleri:

Özel kişilerin tabutları üstüne yazılmış ölümle ilgili sözler.

Halk masalları.



İkinci Ara Dönem Yeni imparatorluk:



Matematik papirüsleri ve bilimsel öğretilerin geliştirilmesi.

Ebers tıp papirüsü.

Tarihsel edebiyat:

Tutmes III. yıllıkları;

Kardeş şiiri.

Tanrıların ve kralların onuruna dikme taşlar üzerine yazılmış ilahiler.

Ölüler Kitabı:

Taş sandukalardaki metinlerden alınmış sözler derlemesi.

Ra'nın her gün yeniden doğuşundaki gizemi açıklayan kozmografi kitapları.

Halk masalları.

Harris papirüsü.



Aşağı Dönem:



Halk masalı:

Unamon'un Byblos'daki yolculuğu.

Tarihsel edebiyat:

Plankhy dikme taşı.

VI. yy.dan başlayarak Demotikos lehçesiyle yazılmış masallar.

Ptolemaios V. döneminde yazılmış Menfis kararnamesi (Daha çok "Reşittaşı" adıyla bilinir.).



Mısırlılardan günümüze gelen bazı şiir ve sözler vardır. Mesela Kral Akhenaton’un bizzat Güneş için yazdığı kaside, Amarna devrinin bir edebi şaheseri olarak anılır. Çünkü bu yazılar, sadece dini bir vecdin ifadesi değil, aynı zamanda tabiatın en büyük kudretine karşı duyulan hayranlığın bir örneğidir. Mesela Güneş'e hitap ederek söylene su sözlerde, ne kadar içten gelen bir duyuş vardır:



“Göklerin ufkunda belirmen ne kadar güzeldir,

Ey! Hayatın esnasında yaşayan Aton

Sen, doğu semasının ufkundan doğduğun zaman

Bütün memleketi güzelliğinle doldurursun...

Uzaklaşsan da, ışıltın dünya üzerindedir.

Ne kadar yüksek olursan ol,

Senin adımlarının izleri gündüzdür.

Sen, ışıltılarını dağıttığın zaman.

Mısır’ın iki ülkesi birden her gün bayram içindedir.

Hepsi uyanık ve ayaklarının üzerinde dik durular,

Çünkü sen, onları uyandırmışsındır.

Onlar, bütün organlarını Sende yıkarlar, elbiselerini giyerler

Ve kollarını yukarıya kaldırarak Seni şafakta selamlarlar.

Sonra tüm dünyada herkes kendi isini yapar.

Hayvanlar otlardan zevk alırlar, tüm ağaçlar ve bitkiler çiçeklenirler.

Kuşlar, kanatları sana doğru ibadet edercesine kalkık bataklıklarda uçarlar,

Bütün koyunlar ayakları üzerinde oynarlar,

Bütün kanatlı mahluklar uçmaya hazırlanırlar,

Sen üzerlerinde oldukça onlar yasarlar.

Gemiler nehirden çıkar ve inerler.

Su içindeki balıklar Senin önünde sıçrarlar.

Işıltıların büyük deniz ortasında kıvılcımlar saçar,

Kadında çocuğu Sen yaratırsın.

Ananın karnında çocuğa Sen hayat verirsin

Ve ağlamaması için o beşiğinde sallanır,

Sen ana rahminde bile bir çocuğu besleyensin.

Ne zaman civciv kabuğu içinde bağırırsa,

Sen ona hayat vermek için nefes verirsin.

Yumurtayı bütün kuvvetiyle kırarak o hayata çıkar,

Ey Tanrım! Senin ne kadar çok eserlerin vardır.

Sen! Ezeliyetin hâkimi! Senin isteklerin hep iyidir,

Sen hayatin ta kendisisin ve hayat sende yasar.”



Kaynak: www.geocities.com/eskimisir/yazilar_01.htm

Arşiv